29 Ekim 2007 Pazartesi

Aşk Herşeyi Affeder mi?

by UykusuzUzaylı"T.K."



Dünyalı müzisyen Özlem Tekin'in çok ünlü şarkısı...Evet,mükemmel bir şarkı;ama beni düşündüren şey şarkının adı:Aşk herşeyi affeder mi?...Sizce affeder mi?Aşk her türlü ihaneti,yalanı,kötülüğü affeder mi, gerçekten?Affetmez mi yoksa?Ya da affetse de sonsuza dek içinde bir yara olarak mı saklar?Hem affedip hem unutabilir mi aşk?Cevap:Hayır,affetse bile unutmaz...Aşk çok güçlü bir duygudur daha önce de söylediğim gibi.Birçok şeyi görmezden gelir;çünkü kördür aşk.Ama asla unutmaz...İçinde saklar çoğu şeyi,göstermez kimseye.Yaralarını da çiçeklerini de saklar.Hayatınız boyunca kalbiniz binlerce yara alır.Bazılarını bilirsiniz;ama bazılarını bilmezsiniz bile...Çünkü kalp gömer acılarını."Bir daha olmaz."der,"Bir hataydı yaptığı,o beni seviyor."der.Kandırır karşısındakini,"Affettim."der usulca;ama hep hatırlar.Aslında unutmaması bile affetmediği anlamına gelir.Aşk,nadirdir ve kırılgandır.Ve aşk asla unutmaz.Bu yüzden de asla tamamen affetmez...

28 Ekim 2007 Pazar

Aşk ve Nefret

by UykusuzUzaylı"T.K."



Gezegeninize geldiğimden beri duyduğum en ilginç sözlerden biriydi:"Aşk ve nefret arasında ince bir çizgi vardır." Hakkında çok düşündüm.Aşk da nefret de benim için uzak duygulardı;çünkü benim gezegenimde böyle duygular yoktu.O yüzden bu sözü anlamam uzun sürdü.19 yılda ancak çözebildim,diyelim...Aşk,gezegeninizin en güzel duygularından biri.Sizin için vazgeçilmez.Onsuz yaşayabilirsiniz;ama bu yaşadığınıza hayat diyemezsiniz.Ama bir şey daha var ki aşkı siz seçmiyorsunuz,o sizi seçiyor.Bu yüzden ne zaman,nerede ve ne şekilde karşınıza çıkacağını bilemiyorsunuz.Aşık olduğunuz an,farklı biri oluyorsunuz.Kendinizin bir üst modeli gibi...Şarkılar daha anlamlı,renkler daha net ve güneş daha parlak oluyor,siz aşık olunca.O kadar güçlü bir duygu ki uğrunda kendinizi bile feda edebiliyorsunuz.Ve bir o kadar da hassas bir duygu ki en ufak bir hata bile üzerinde silinemez izler bırakıyor.Ama yine de mükemmel bir duygu aşk.Hem güçlü hem kırılgan,hem gerekli hem de nadir...Aşk bir tercih değil,o bir şans.Nefreti aşktan ayıran şey ise sizin onu seçmeniz.O gelip sizi bulmuyor,siz ona gidiyorsunuz.Onu bulduktan sonra da bir yük gibi sırtınızda taşıyorsunuz.Çok acı verici bir duygu.Ama aşk kadar da güçlü...Çünkü aşk gibi nefret de gözünüzü kör etme gücüne sahip.Ama nefret gözünüzü kör ettiğinde herşey size daha kötü görünüyor.Şarkılar acı veriyor,renkler kararıyor ve güneş ışığını kaybediyor.Ruhunuza emsali görülmemiş bir karanlık hükmediyor.Sahip olunması kolay;ama taşıması zor bir duygu nefret.Nefret etmeye o kadar hazırsınız ki tek bir söz bile sizi ateşleyebiliyor."Peki nefret ve aşkı birbirinden neden ince bir çizgi ayırıyor?Senin de söylediğin gibi çok farklı iki duygu onlar." dediğinizi duyar gibi oluyorum.Evet,çok farklı olabilirler;ama aynı zamanda bir o kadar da benzerler.Aşk çok kısa bir süre içinde nefrete dönüşebilir.Çünkü aşk gibi güçlü bir duygu asla yok olmaz.Sadece farklı bir form alır:nefret.Terk edildiğiniz anı düşünün ya da aldatıldığınızı anladığınız günü.Ne hissetmiştiniz?Öfke mi hüzün mü?Durun yoksa nefret mi?Aşkınızın yalan olduğunu anladığınız zaman,hemen vazgeçtiniz mi?Aşkınız aniden yok oldu mu?Hayır,olmadı.Evrime uğradı.Çok daha karanlık bir duyguya dönüştü.Ancak bu duygu aşkı bastırabilirdi çünkü.Aşkta bulduğunuz gücü nefrette de buldunuz.İşte bu yüzden aşk ve nefret arasında ince bir çizgi var.Bir anda bir duygudan ötekine geçebilirsiniz,geçtiğinizi bile anlamadan.İnce çizgiler çok farklı şeyleri birbirinden ayırabilir bu gezegende.Ama kendinize sormanız gereken sorular var:Nefreti neden seçiyoruz?Aşk bir yalana dönüşse bile neden onu kalp denilen sandığın içine kilitleyip onunla yaşamayı öğrenmiyoruz?Neden ruhumuzu nefretle karartıyoruz?Bana bakmayın hiç,ben bilmiyorum bu soruların cevaplarını.Aşkı yaşayan da nefreti seçen de sizsiniz.Bu yüzden bu sorulara siz cevap vereceksiniz.Ne de olsa insan olan sizsiniz...

Ben Kimim?

by UykusuzUzaylı"T.K."


Siz insanlar kendinize aynı soruyu soruyorsunuz,hem de hergün.Ama bir soruyu sormak ve cevabını almak istemek aynı şey değildir.Çoğunuz cevabı bilmek istemiyorsunuz.Belki de cevaptan korkuyorsunuz.Olduğunuz kişiden korkuyorsunuz...Bana göre ise önemli olan "Ben kimim?" sorusu değildir,"Ben kim olmak istiyorum?"dur.Kalbimin derinliklerinde,ruhumun katmanlarında gerçekten olmak istediğim kişi kim?İstemek,başarmanın yarısıdır,derler.Belki yeterince istersem sonunda o kişiye dönüşeceğimi düşünürüm.Hiçbiriniz olmak istediğiniz kişi değilsiniz;ben de değilim,bu gezegende.Çünkü bu sadece mükemmel bir dünyada olurdu,alternatif bir gerçeklikte belki de...Benim gezegenimdeki gibi mesela.Ama bir insan olarak sizin yapabileceğiniz en iyi şey olmak istediğiniz kişiyi hayal etmektir,o kişi olabileceğinize inanmak ve bu yolda bir adım atmak...Bütün uzun yolculuklar bir adımla başlar,bunu asla unutmayın.